Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Müslümanlar, farklı şekillerde ayrımcılığa maruz kalmaya devam ediyor. Bazıları açık ve şiddetli, diğerleri ise sessiz ama zararlı. Aşağıda, zamanla kaydedilen ve veriler ile kamu raporlarıyla desteklenen kötü muamele biçimlerinin detayları yer almaktadır.
1. Seyahat Ayrımcılığı ve Havalimanı Profillemesi
Müslümanlar, ABD havaalanlarında diğerlerinden daha sık durdurulmakta, aranmakta veya sorgulanmaktadır.
Yerli Güvenlik programları, "SPOT" gibi, Araplar ve Güney Asyalılara karşı ırksal profilleme nedeniyle eleştirilmiştir.
Bazı Müslümanlar, net nedenler veya usulüne uygun bir süreç olmaksızın "Uçuş Yasaklı Listeleri"ne konulmuştur.
2. Göçmenlik ve Vize Kısıtlamaları
2017'deki Trump yönetimi altındaki "Müslüman Yasağı", yedi Müslüman çoğunluklu ülkeden gelen vatandaşları engelledi.
Binlerce insan ailelerinden ayrıldı veya işlerini ve eğitimlerini kaybetti.
2021'de iptal edilmesine rağmen, Müslümanlar hala vize süreçlerinde haksız gecikmeler ve reddedilmeler bildirmektedir.
3. Camiler ve Müslüman Topluluklar Üzerine Gözetim
11 Eylül'den sonra, NYPD ve FBI camilerde, okullarda ve Müslümanlara ait işletmelerde gizli gözetim programları yürüttü.
Ajanlar gizlice vaazları kaydetti, isimler topladı ve Müslüman toplantılarını izledi, mahkeme kararı olmadan.
4. Nefret Suçları ve Fiziksel Şiddet
CAIR'e göre, 2024'te Müslümanlara yönelik nefret suçları %70'ten fazla arttı, bunların çoğu Gazze-İsrail çatışmasıyla bağlantılı.
Örnekler arasında başörtülü kadınlara yönelik saldırılar, camilere yönelik kundaklama ve 6 yaşındaki Wadea al-Fayoume'un cinayeti bulunmaktadır.
2023'te FBI, önceki yıla göre keskin bir artışla 547 anti-Müslüman olayı rapor etti.
5. İş Yeri ve Eğitim Ayrımcılığı
Müslüman çalışanlar, başörtüsü taktıkları veya molalarda dua ettikleri için işten çıkarıldılar veya terfi almadılar.
Öğrenciler, isimleri, kıyafetleri veya dinleri nedeniyle okullarda zorbalık ve alayla karşılaşmaktadır.
Bazı üniversiteler, Müslüman öğrencilerin tacizle ilgili şikayetlerini görmezden geldi.
6. Medya Yanlılığı ve Siyasi Konuşma
Bazı ABD medya kuruluşları hâlâ "İslami Terörizm" gibi terimler kullanıyor, bu da kamuoyunda korku ve nefret yaratıyor.
Siyasetçiler, kamuoyunu etkilemek için kampanyalarında anti-Müslüman dil kullanmışlardır.
Araştırmalar, Müslümanlar tarafından gerçekleştirilen saldırıların, Müslüman olmayanlar tarafından gerçekleştirilen saldırılara göre %400 daha fazla medya kapsamı aldığını göstermektedir.
7. Hapishane ve Gözaltı İstismarı
Müslüman mahkumlar genellikle helal yemek veya ibadet hakları almakta zorluk çekerler.
Bazı tutuklular inançlarına aykırı olarak sakallarını traş etmeye veya başörtülerini çıkarmaya zorlandılar.
Guantanamo Koyu'nda, Müslüman mahkumlar işkence, aşağılanma ve yargılamasız süresiz hapis cezası ile karşılaştılar.
8. Günlük Önyargılar ve Sosyal İzolasyon
Küçük kasabalardaki Müslümanlar, kaçınıldığını, hakarete uğradığını veya hizmetlerin reddedildiğini bildiriyor.
Başörtüsü takan Müslüman kadınlar sözlü tacize maruz kalıyor veya "ülkenize geri dönün" deniliyor.
Anketler, Müslümanların %60'ının kendi ülkelerinde dışlanmış hissettiklerini gösteriyor.
Gerçek: Amerika, din özgürlüğünü yasa ile korur, ancak birçok Müslüman farklı bir gerçeklik yaşıyor. Bugün ayrımcılık her zaman hükümet emriyle değil, toplum içindeki köklü önyargılar, korku ve yanlış bilgilendirme ile şekilleniyor.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Müslümanlar, farklı şekillerde ayrımcılığa maruz kalmaya devam ediyor. Bazıları açık ve şiddetli, diğerleri ise sessiz ama zararlı. Aşağıda, zamanla kaydedilen ve veriler ile kamu raporlarıyla desteklenen kötü muamele biçimlerinin detayları yer almaktadır.
1. Seyahat Ayrımcılığı ve Havalimanı Profillemesi
Müslümanlar, ABD havaalanlarında diğerlerinden daha sık durdurulmakta, aranmakta veya sorgulanmaktadır.
Yerli Güvenlik programları, "SPOT" gibi, Araplar ve Güney Asyalılara karşı ırksal profilleme nedeniyle eleştirilmiştir.
Bazı Müslümanlar, net nedenler veya usulüne uygun bir süreç olmaksızın "Uçuş Yasaklı Listeleri"ne konulmuştur.
2. Göçmenlik ve Vize Kısıtlamaları
2017'deki Trump yönetimi altındaki "Müslüman Yasağı", yedi Müslüman çoğunluklu ülkeden gelen vatandaşları engelledi.
Binlerce insan ailelerinden ayrıldı veya işlerini ve eğitimlerini kaybetti.
2021'de iptal edilmesine rağmen, Müslümanlar hala vize süreçlerinde haksız gecikmeler ve reddedilmeler bildirmektedir.
3. Camiler ve Müslüman Topluluklar Üzerine Gözetim
11 Eylül'den sonra, NYPD ve FBI camilerde, okullarda ve Müslümanlara ait işletmelerde gizli gözetim programları yürüttü.
Ajanlar gizlice vaazları kaydetti, isimler topladı ve Müslüman toplantılarını izledi, mahkeme kararı olmadan.
4. Nefret Suçları ve Fiziksel Şiddet
CAIR'e göre, 2024'te Müslümanlara yönelik nefret suçları %70'ten fazla arttı, bunların çoğu Gazze-İsrail çatışmasıyla bağlantılı.
Örnekler arasında başörtülü kadınlara yönelik saldırılar, camilere yönelik kundaklama ve 6 yaşındaki Wadea al-Fayoume'un cinayeti bulunmaktadır.
2023'te FBI, önceki yıla göre keskin bir artışla 547 anti-Müslüman olayı rapor etti.
5. İş Yeri ve Eğitim Ayrımcılığı
Müslüman çalışanlar, başörtüsü taktıkları veya molalarda dua ettikleri için işten çıkarıldılar veya terfi almadılar.
Öğrenciler, isimleri, kıyafetleri veya dinleri nedeniyle okullarda zorbalık ve alayla karşılaşmaktadır.
Bazı üniversiteler, Müslüman öğrencilerin tacizle ilgili şikayetlerini görmezden geldi.
6. Medya Yanlılığı ve Siyasi Konuşma
Bazı ABD medya kuruluşları hâlâ "İslami Terörizm" gibi terimler kullanıyor, bu da kamuoyunda korku ve nefret yaratıyor.
Siyasetçiler, kamuoyunu etkilemek için kampanyalarında anti-Müslüman dil kullanmışlardır.
Araştırmalar, Müslümanlar tarafından gerçekleştirilen saldırıların, Müslüman olmayanlar tarafından gerçekleştirilen saldırılara göre %400 daha fazla medya kapsamı aldığını göstermektedir.
7. Hapishane ve Gözaltı İstismarı
Müslüman mahkumlar genellikle helal yemek veya ibadet hakları almakta zorluk çekerler.
Bazı tutuklular inançlarına aykırı olarak sakallarını traş etmeye veya başörtülerini çıkarmaya zorlandılar.
Guantanamo Koyu'nda, Müslüman mahkumlar işkence, aşağılanma ve yargılamasız süresiz hapis cezası ile karşılaştılar.
8. Günlük Önyargılar ve Sosyal İzolasyon
Küçük kasabalardaki Müslümanlar, kaçınıldığını, hakarete uğradığını veya hizmetlerin reddedildiğini bildiriyor.
Başörtüsü takan Müslüman kadınlar sözlü tacize maruz kalıyor veya "ülkenize geri dönün" deniliyor.
Anketler, Müslümanların %60'ının kendi ülkelerinde dışlanmış hissettiklerini gösteriyor.
Gerçek:
Amerika, din özgürlüğünü yasa ile korur, ancak birçok Müslüman farklı bir gerçeklik yaşıyor. Bugün ayrımcılık her zaman hükümet emriyle değil, toplum içindeki köklü önyargılar, korku ve yanlış bilgilendirme ile şekilleniyor.
@realDonaldTrump @DonaldJTrumpJr @cz_binance @PoliceNG @america