Amerikan Federal Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) bu Çarşamba karar toplantısını yapacak olmasıyla birlikte, finansal piyasaların gözleri bir kez daha Fed'in faiz oranı politikalarına odaklanmış durumda. Herkes, bu toplantıda 25 baz puanlık bir faiz indirimi, yani %0.25'lik bir indirim yapılacağını bekliyor.
Ancak, başkan daha radikal bir görüş ifade etti. Başkent'e dönerken medya ile yaptığı açıklamada, Fed'in "büyük bir faiz indirimi" kararı almasını beklediğini belirtti ve şu anın faiz indirimi için en iyi zaman olduğunu vurguladı. Bu açıklama, piyasa ana akım beklentileriyle keskin bir tezat oluşturdu ve hükümet ile merkez bankası arasındaki ilişki hakkında yeni bir tartışma başlattı.
Faiz Oranı indirimine yönelik kararın temel destekleyici faktörleri, son dönemde belirginleşen işgücü piyasasındaki zayıflık belirtilerini içermektedir. Son ekonomik veriler, istihdam artış hızında bir yavaşlama olduğunu göstermekte ve bu durum bazı ekonomistlerin potansiyel bir ekonomik durgunluk konusunda endişelenmesine neden olmaktadır. Öte yandan, enflasyon oranı Fed'in %2'lik hedef seviyesinin sürekli olarak üzerinde kalmaya devam etmekte, bu da karar vericilere ek bir baskı oluşturmaktadır.
Dikkate değer olan, eğer ticaret çatışmalarının neden olduğu gümrük vergileri maliyetleri artırmaya devam ederse, gelecekte enflasyonun daha da yükselme riskiyle karşı karşıya kalabileceğidir. Analistler, önümüzdeki yıl içinde ABD ekonomisinin enflasyon oranında belirgin bir artışla veya enflasyon oranının işsizlik oranıyla senkronize bir şekilde yükselmesi gibi iki katmanlı bir zorlukla karşılaşabileceğini belirtiyor.
Karar tarihi yaklaştıkça, piyasa katılımcıları Fed'in her hareketini dikkatle izliyor ve politika yönelimi hakkında ipuçları yakalamaya çalışıyor. Nihai sonuç ne olursa olsun, bu faiz oranı kararı şüphesiz küresel finans piyasaları üzerinde derin bir etki yaratacaktır.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Amerikan Federal Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) bu Çarşamba karar toplantısını yapacak olmasıyla birlikte, finansal piyasaların gözleri bir kez daha Fed'in faiz oranı politikalarına odaklanmış durumda. Herkes, bu toplantıda 25 baz puanlık bir faiz indirimi, yani %0.25'lik bir indirim yapılacağını bekliyor.
Ancak, başkan daha radikal bir görüş ifade etti. Başkent'e dönerken medya ile yaptığı açıklamada, Fed'in "büyük bir faiz indirimi" kararı almasını beklediğini belirtti ve şu anın faiz indirimi için en iyi zaman olduğunu vurguladı. Bu açıklama, piyasa ana akım beklentileriyle keskin bir tezat oluşturdu ve hükümet ile merkez bankası arasındaki ilişki hakkında yeni bir tartışma başlattı.
Faiz Oranı indirimine yönelik kararın temel destekleyici faktörleri, son dönemde belirginleşen işgücü piyasasındaki zayıflık belirtilerini içermektedir. Son ekonomik veriler, istihdam artış hızında bir yavaşlama olduğunu göstermekte ve bu durum bazı ekonomistlerin potansiyel bir ekonomik durgunluk konusunda endişelenmesine neden olmaktadır. Öte yandan, enflasyon oranı Fed'in %2'lik hedef seviyesinin sürekli olarak üzerinde kalmaya devam etmekte, bu da karar vericilere ek bir baskı oluşturmaktadır.
Dikkate değer olan, eğer ticaret çatışmalarının neden olduğu gümrük vergileri maliyetleri artırmaya devam ederse, gelecekte enflasyonun daha da yükselme riskiyle karşı karşıya kalabileceğidir. Analistler, önümüzdeki yıl içinde ABD ekonomisinin enflasyon oranında belirgin bir artışla veya enflasyon oranının işsizlik oranıyla senkronize bir şekilde yükselmesi gibi iki katmanlı bir zorlukla karşılaşabileceğini belirtiyor.
Karar tarihi yaklaştıkça, piyasa katılımcıları Fed'in her hareketini dikkatle izliyor ve politika yönelimi hakkında ipuçları yakalamaya çalışıyor. Nihai sonuç ne olursa olsun, bu faiz oranı kararı şüphesiz küresel finans piyasaları üzerinde derin bir etki yaratacaktır.