Son günlerde, finansal piyasalarda Federal Rezerv (FED)'in 17 Eylül'de 25 baz puan faiz indiriminde bulunabileceği beklentileri hakim. Bu beklenti, çeşitli varlıklarda zincirleme bir etki yarattı ve aynı zamanda Merkez Bankası'nın bağımsızlığı hakkında tartışmalara yol açtı. Bu bağlamda, güvenli varlıklara büyük bir ilgi var.

Altın fiyatı 3600 dolarlık eşiği aştı ve güçlü bir ivme gösterdi. Bu arada, Bitcoin, benzersiz merkeziyetsizlik özelliği ve değer saklama işlevi ile, mevcut dolar belirsizliğinin arttığı ortamda yatırımcıların favorisi haline geldi.

Faiz indirimine yönelik beklentiler, riskli varlıklara kesinlikle bir güç aşısı yaptı. Bitcoin boğaları, Federal Rezerv'in faiz indirimlerinin, nakit gibi faiz getirmeyen varlıkların fırsat maliyetini düşürebileceği ve böylece genel piyasanın risk iştahını artırabileceği umudunu taşıyor. Ancak, bu iyimser ruh halinin dikkatli bir şekilde ele alınması gerekebilir.

Dikkat çekici olan, kısa vadeli politika faiz oranları düşse bile, uzun vadeli devlet tahvili getirilerinin mutlaka büyük ölçüde düşmeyeceğidir. Süregelen enflasyon baskıları ve Amerika'nın mali durumu konusundaki endişeler, yatırımcıları daha yüksek uzun vadeli getiriler talep etmeye yöneltebilir. Eğer uzun vadeli getiriler yüksek seviyelerde kalırsa, faiz indirimlerinin Bitcoin gibi riskli varlıklar üzerindeki destekleyici etkisi sınırlı olabilir.

Bu nedenle, kısa vadede faiz indirim beklentileri Bitcoin gibi varlıkların fiyatlarını artırabilirken, yatırımcıların uzun vadeli faiz oranları trendini ve genel ekonomik ortamı yakından takip etmesi gerekmektedir. Bu, faiz indiriminin çeşitli varlıklar üzerindeki uzun vadeli etkilerini kapsamlı bir şekilde değerlendirmek içindir. Karmaşık ve değişken finansal ortamda, çeşitlendirme hala akıllıca bir seçimdir.